Müzik eğitiminin önemini hepimiz biliyoruz. Müzik dersi almanın çocuğun gelişim sürecine yardımcı olduğunun kanıtlanması hiç kimse için sürpriz değildir. Müzik dersleri konuşma ve okuma becerilerinin geliştirilmesine yardımcı olur. Müzik eğitimi alan çocukların okul notlarında artış görülecektir. Daha fazla özgüvene, disipline, odaklanmaya, hafızaya ve daha iyi sosyal becerilere sahiptirler.
Müzik, kendilerini akademik olarak okula uyum sağlayamayan ve henüz tutkularını veya dürtülerini bulamayan çocuklar için hayat kurtarabilir. Bir çocuk tutkusunu bulmakta zorlanırsa, genellikle ideal olmayan durumlarla (başları belayla) karşılaşır. Çocukların iyi oldukları şeyleri erken yaşlarda bulmaları gerekir. “Bazı çocukların düşünmeye ihtiyacı vardır” (Dr. Ken Robinson). Bütün gün masaya bağlı kalamazlar. Görsel örneklerle, işitsel örneklerle daha iyi öğrenebilirler ya da dokunsal öğrenmeyle daha iyi öğrenebilirler. Bazı öğrenciler yaparak daha iyi öğrenirler. Bunu anlayan bir müzik eğitmeni bulmak zorunludur.
Yıllar boyunca bize gelen, nelerden hoşlandıklarını ya da nelerde iyi olduklarını bilmeyen ve okulda da başarılı olmayan birçok öğrencimiz oldu. Daha önce hiç müzik dersi almamışlar ve ebeveynleri de çaresizce çocuklarının ilgi duyacağı bir şey bulmaya çalışıyor. Çoğunlukla öğrencinin bağ kurduğu bir enstrüman bulduğumuzda, kişiliğinde tam bir değişiklik görüyoruz. Eğer fırsat verilirse müzik öğrencileri doğru yöne yönlendirmeye yardımcı olur. Bu sadece enstrümanda şarkı veya teknik öğrenmekle ilgili değil. Müzik, öğrencinin hayatına daha önce eksik olan yepyeni bir odak noktası koymaya yardımcı olur. Bütün varlıklarında bir değişiklik fark ediyoruz. Odak noktaları tamamen değişir. Tam bir ilerleme var!! Öğrenci daha pozitif, proaktif, kendinden emin ve okul notlarında (ve okula olan ilgilerinde) bir artış fark ediyoruz. Gelecekleri hakkında daha fazla endişe duyuyorlar ve odaklanıyorlar ve çoğu zaman birlikte takıldıkları arkadaşları da, eğer olumsuzsa, değişiyor.
“Bana arkadaşlarını göster, ben de sana geleceğini göstereyim.”
“Sen birlikte takıldığın kişisin.”
Büyürken bunu duymaktan nefret ederdim ama şimdi geriye dönüp baktığımda ve yıllarca öğretmenlik yapıp öğrencilerin büyümesini izledikten sonra bu ifadenin ne kadar doğru olduğunu görmek şaşırtıcı. Bir eğitmen harika olumlu rol modeli olabilir…
Çocuğun genç yaşta iyi olduğu şeyleri keşfetmeye başlaması kesinlikle çok önemlidir. Çocuğunuzun tutkusunu bulmasına yardımcı olması için okul sistemine güvenmeyin. Ebeveyn olarak siz de bu süreçte ve gelişimde rol oynamalısınız. Oğlunuz veya kızınız müziğe, reklamlara, sanata, filmlere ilgi gösteriyorsa… bu tutkuyu besleyin!! Onlara o konuyla ilgili filmler, dergiler alın, sevdikleri şeylerle ilgili kitaplar bulmaları için onları kütüphaneye götürün veya canlı bir gösteriye getirin. Bu alanda onlara koçluk yapabilecek ve daha ileri gitmeleri için ilham verebilecek birini bulun.
Son olarak çocuğunuzun okul notları düşük diye yetersiz olduğuna, değerli olmadığına, akıllı olmadığına veya hiçbir zaman başarılı olamayacağına inanması büyük bir hatadır!!
Okulda ortalamaları C veya daha düşük olan, şu anda uluslararası ve küresel düzeyde işlerini çok başarılı bir şekilde yürüten, lisans, yüksek lisans ve doktora derecesine sahip A+ öğrencilerinin çalıştığı çok sayıda başarılı işletme sahibi var.
Anthony Giancola